1 Şubat 2009 Pazar

zeroes

her pazar günü saat 22.00'de elime çekirdeği alıp heroes izliyorum. ilk sezonun sonundan beri zaten hiçbirşey anlamıyorum. herkes zamanda seyahat etme yeteneğine sahip olduğundan bir bölümde kötü olan adam diğer bölümde en kral iyi oluyor. mesela peter amcam bir bölümde suratında yara izleriyle dünyanın en karizmatik kahramanını canlandırırken diğer bölümde yeteneği falan yok şamar oğlanına dönüyor. benim en son anladığımı düşündüğüm sahne peter'ın irlanda'lı kıza aşık olup geleceğe gidip onu kaybettiği sahnedir -ki bölümler sonra bu sahneyi de anlamadığımı farkettim.

aslında ben bu diziye ablamla başlamıştım. kendisinin konuya uzaklığından olsa gerek tüm heroes izleme sürecinde kendimi tam bir heroes-geek addediyordum ama ikinci sezonun başlangıcıyla anladım ki "i'm not a girl, not yet a woman".

şimdi spoilerla dolu bi paragraf olacak sezon 3 bölüm 10 itibariyla uyarmadan geçmeyeyim. açıkçası ben bu heroes'u cnbc'e'den takip ediyorum. diğer dizileri internetten indirip izliyorum ama alışmamış götte don durmuyor bu heroes'un hiçbir bölümünü internetten edinip izlemedim. az önce imdb'den kontrol ettim sezon olmuş sana 3 -ben 2 zannediyorum-. bu sezonda çok olaylar oldu. benim taa 1. sezondan hatırladığım çocukların -acıların çocuğu peter ve all-time winner nathan- babası dirildi. koskoca binanın ağzına sıçan patlamada mundar olan kadın -ali larter'ın canlandırdığı tüm karakterler işte- canlandı. hiro bir ileri bir geri gidip zaman-mekan olayının orta yerine sıçtı ve hatta tüy dikti. parkman niye olduğunu hiç anlamadığım bir şekilde güney afrika'ya gitti. sizin anlayacağınız heroes cephesinde durumlar karışık ama ben hiç aksatmıyorum. anlam veremiyorum, bağlantı kuramıyorum ama durmadan izliyorum.

Go Heroes Go!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder